Floransa

Erhan YILMAZ
7 min readNov 23, 2014

--

Bir haftalık İtalya tatilimizdeki ilk durağımız Roma’yı diğer yazımda aktarmıştım. Roma Termini istasyonundan nerdeyse saat başı hızlı trenlerle Floransa’ya gidebiliyorsunuz. Trenitalia ve Italia adlı 2 şirket bulunuyor. Tren seçiminde dikkat etmeniz gereken, aynı şirketlerin hem hızlı hem de eski tip yavaş trenleri bulunuyor. (Biz Venedik-Roma arasını ucuz olsun diye yavaş tren seçtik ama felaketti ☺) Hızlı trenlerle ulaşım hem çok hızlı (ülkemizdekiler gerçekten çok yavaş kalıyor) hem de konforlu. Ayrıca hızlı trenlerde priz ve kablosuz internet imkanı da sunuluyor. Bizim gibi sırt çantasını alıp dolaşanlar için bulunmaz nimetler.

Floransa Sokakları

Floransa’ya akşam ulaştık. Sırt çantalarımızı kalacağımız yere bırakıp, elimize Floransa haritasını alıp sokağa çıktık. Roma’da ayak basmadık sokak bırakmadığımız için, Floransa oraya göre biraz küçük geldi. Da Vinci’s Demons (Da Vinci’nin Şeytanları) dizisinden alışık olduğumuz mekanları sağa sola bakıp, gördüklerimize benzetmeye çalışıyorduk. Size tavsiyem, kesinlikle sabah gezeceğiniz yerleri bir de gece gezin. Bunun 2 sebebi var. Birincisi muhteşem ışıklandırmalarla, devasa yapıları görmek harika, ikincisi ise önündeki meydanda gençler toplanıp sohbet ediyor ve eğleniyorlar. Kaptırın kendinizi kalabalığa.

Aynen Roma gibi burada da tavsiyeleri önceden not almıştık. Roma Pass kartının bir benzeri Floransa Pass kartı hem çok pahalı (75 Euro civarındaydı) hem de gereksiz gördüğümüz için almadık. Çünkü şehirde hiç toplu taşımayı kullanmadık ve müze giriş ücretlerine de o kadar para vermeyecektik.

Floransa sokakları Roma sokaklarına göre daha sakin. Buna rağmen ciddi bir turist bulunıyor şehirde. Ama sanki yerel halkın hepsi birbirini tanıyor gibiydi. Herkes birbirine günaydın diyor, sohbet ediyor, şakalaşıyordu.

Roma ile bir benzerliği de, burada da şehrin ortasından bir nehir geçiyor. Burda da etrafında hem güzel bir manzara hem de güzel binalar bulunuyor.

Bir de Floransa’da gördüğünüz, dokunduğunuz, beğendiğiniz ne varsa Medici ailesinin. Bu ismi çok duyacaksınız.

Floransa’da Gezilecek Yerler

Galleria dell’Accademia (Accademia): “Dikkat rezervasyon gerektirir!” Bu uyarıyı gitmeden hiçbir yerde okumadığımız için ilk gittiğimizde hem kapıdaki uzun kuyrukla, hem de rezervasyon gerektirdiği gerçeğiyle karşılaştık. Rezervasyonu en erken 2 gün sonraya veriyorlardı. İçeriye giremedik. Siz siz olun, eğer gidecekseniz önceden internetten rezervasyon yaptırın. Yoksa bizim gibi kapıda kalırsınız.

Floransa Katedrali (Florence Cathedral): Google’a Floransa yazınca karşınıza ilk çıkan bina işte burası. Hem gece hem de gündüz büyülenmemek elde değil. Yeşil, pembe ve beyaz mermerlerle öyle güzel işlemişler ki ağzınız açık kalıyor. Katedralin içinde saat başlarında sizi ücretsiz gezdiren ve katedrali anlatan rehberler bulunuyor. Biz bunlardan birine katıldık ve çok sevecen bir rehberden çok ilginç ayrıntıları öğrendik. Katedralin hemen yanında Battistero bulunuyor. Biz gittiğimizde burasının bir bölümü bakımdaydı ama içeriyi gezebiliyordunuz. Ayrıca yine katedralin yanında Campanile di Giotto kulesi bulunuyor. Burası katedralin çan kulesiymiş. Tam 3 sanatçı bu kuleyi bitireceğim diye ömrünü bitirmiş. Birinin kaldığı yerde diğeri devam etmiş ve sonunda 3. sanatçı bitirebilmiş.

Piazza della Repubblica: İtalya’da bir yerin adında Piazza varsa, orası kocaman bir alandır ve etrafında koca binalar vardır. Aynen burası da o tarife uyan bir meydan. Eskiden devlet kurumları buralardaymış.

Orsanmichele

Orsanmichele: Türkçe mealiyle St. Michael’in Sebze Bahçesi. Adındaki gibi sebze bahçesi üzerine inşa edilmiş. Duvarında farklı farklı devirlerde yapılmış 14 heykel bulunuyor.

Mercato Nuovo: Eski tarihinde de ticaretin merkezi olan yapı, şu anda deri tüccarlarının merkezi konumunda. Deri ürünlere göz atabilir, alışveriş yapabilirsiniz.

Piazza della Signoria: Kilit meydanlardan birisi de burası. Gideceğiniz yerlerden yarısı bu meydanın çevresinde

Meşhur Hz. Davud Heykeli de burada bulunıuyor. Ayrıca bu meydanın köşesinde, duvarda bir çeşme bulunuyor. Bir musluktan mineralli su (bildiğiniz soda) diğerinden doğal kaynak suyu akıyor. Bizim için farklı bir deneyimdi. Palazzo Vecchio hemen arkanızı döndüğünüzdeki, sarımsı kahverengimsi kale gibi bina. Hani orda açıkta duran, bir binanın altındaki onlarca heykelin olduğu yerin adı Loggia dei Lanzi. Oranın hemen yanındaki girişten de Gallerie degli Uffizi yani Uffizi Müzesi’ne ulaşıyorsunuz. Yani bu meydandaki turist yoğunluğuna hazır olun.

Ponte Vecchio

Ponte Vecchio: Floransa’nın diğer bir simgesi de üzerinde evlerin olduğu bir köprüdür. İşte o köprü burası. Köprünün üzerinde dükkanlar bulunuyor. Bu da bizim için güzel bir deneyimdi. 2 gün boyunca defalarca bu köprüden geçtik.

Piazzale Michelangiolo (Michelangiolo Tepesi): Floransa’ya her gelen en az bir kere buraya gelip fotoğraf çektirmiştir herhalde. Biz de eksik kalmadık tabiki

Hem gündüz hem de gece gelmenizi tavsiye ediyorum. Gündüz ayrı güzel, gece ayrı güzel manzarası var. Ayrıca geceleri şarabını alan buraya geliyor. Ama biraz yüksek bir yerde, yorucu merdivenlere hazır olun. Ama kesinlikle buna değiyor.

San Miniato al Monte Manzarası

San Miniato al Monte: Michelangiolo tepesine kadar çıktınız, biraz daha çıkın, Floransa’nın ilk kilisesini görün. Orasının manzarası daha iyi bu arada

Palazzo Pitti: Medici ailesinin kışlık sarayı. İnsanlar önündeki alanda dinleniyorlar, gitarlı gençler müzik çalıyor,ilkokul öğrencileri ödevlerini yapıyor. (Avrupa’dan bir sürü öğrencinin, Avrupa tarihini yerinde öğrendiğini, notlar aldığını bütün İtalya’daki müzelerde göreceksiniz. Fransız, Alman, İngiliz ilkokul öğrencileri gruplar halinde müzeleri dolaşıyorlar. Bizde nerde böyle eğitim)

Museo Galileo

Museo Galileo (Galileo Müzesi): Oraya kadar gittik, Galileo’yu ziyaret etmeden döner miyiz? 2 mühendis gittiğimiz için, bayıla bayıla gezdiğimiz, saatlerimizi harcadığımız bir müze oldu. Medici ailesinde herkesin bilimin başka bir alanına merakı varmış ve ne buldularsa toplamışlar. Sadece Galileo ve astronomi ile ilgili değil, Medicilerin bilimle ilgili topladıkları materyalleri de görüyorsunuz. Her gördüğümüz icadın altındaki tarihi okuyup “Bizim üniversitede bu yok. Bunu bu adamlar bu tarihte nasıl icat etmiş?” dedik. Kimya’dan elektriğe, tıptan fiziğe bilimin her alanına ait ilk örnekleri bulmak mümkün.

Pisa

“Floransa’ya kadar gelmişiz, bir Pisa pozumuz olmasın mı?” deyip, atladık trene Pisa’ya gittik. Pisa Floransa arası yaklaşık 1 saat sürüyor. Bileti sigara satan bir dükkandan aldık. (Trenitalia görevlileri ısrarla bizi oraya gönderdi, kendileri uğraşmak istemedi herhalde.) Tek yön bilet 8 euro. Biz gidişte bileti aldık ama trenin girişindeki makinaya okutmadık (Böyle bişey olduğunu bilmiyorduk

) O makinaya okutunca bileti deliyor ve bir daha kullanamıyorsunuz. Biz dönüşte durumu farkedince, dönüşte de aynı bileti kullandık. Ama siz tabi böyle birşey yapmayın

“Sizin Pisa’nız varsa bizim de Galata’mız var”

Pisa tren istasyonu ile Pisa kulesi arasında yaklaşık 2 km mesafe var. Küçük bir kasabaya benzediği için, Floransa ve Roma’dan çok farklı bir deneyim oldu bizim için. Pisa’da çok vakit kaybetmedik. Fotoğraf çektirdik, biraz sokaklarında dolaştık, yol üzerindeki birkaç kiliseye girdik. Yeniden tren istasyonuna gidip, Floransa’ya döndük. Biz sabah gidip, öğlen döndük. Size de bunu tavsiye ederim çünkü öğleye doğru çok kalabalıklaşmıştı. Muhtemelen akşama doğru çok daha yoğun olacaktır ve fotoğraf çektiremeyeceksiniz.

Floransa’da Ne Yenir?

Sasso Di Dante

İtalya’dasınız ve tabiki pizzanın ve makarnanın hası bu topraklarda. Piazza della Signoria civarında çok güzel lazanya yapan mekanlar bulmak mümkün. Biz rastgele girdiğimiz Sasso Di Dante isimli restorandan çok memnun kaldık. Floransa’da bütün restoranlarda hem ev yapımı şarap, hem de fabrika şarabı bulunuyor. Biz 2sini de denedik. Ev yapımı şarap, her restoranda çok başarılı olmuyor ama burada içtiğimiz ev yapımı şarap çok başarılıydı. Ayrıca çok da ucuzdu. Floransa bifteği de ün yapmış bir yiyecek. Kilo ile satılıyor ve en az 1 kg sipariş edebiliyorsunuz. Fiyatı 40 Euro civarındaydı.

Gusto Pizza

Palazzo Pitti’nin oralardasınız ve akşam yaklaşıyorsa, karşıya geçmeyin. Oralarda Gusto Pizza adında bir restoran var ve muhteşem pizzalar yapıyor. Genelde italyan pizzaları ince hamurlu oluyor ama burası kalın ve lezzetli bir hamur kullanıyor. Restoran akşam 7’de açılıyor ve çok uzun bir sıra oluyor. Pizzayı alıp gidebileceğiniz gibi, oturup yiyebilirsiniz de. Ancak oturacaksanız sırayı göre alacaksınız. Siparişi ve ödemeyi kasadan yapıp sıra alıyorsunuz ve pizzanız hazır olunca numara okunuyor. Adres: Via Maggio, 46R

Floransa’ya Ne Zaman Gidilmeli?

Roma kadar sıcak ve nemli bir havası yok. Hatta biraz daha serin sayılabilir. Ama yine de Temmuz Ağustosta kaynıyordur burası diye düşünüyorum. Yine Mayıs, Haziran, Eylül, Ekim ideal aylar. Roma’da kısa kollu tişörtlerle gece gündüz dolaşabilirken, burada üzerimize ceketimizi de almıştık. Ona göre siz de ne giyeceğinize karar verirsiniz. Yanınıza bir yağmurluk, polar vs. almakta fayda var.

Önceki durağımız Roma ve sonraki durağımız Venedik yazılarıma da ulaşabilirisiniz.

Originally published at www.yilmazerhan.com.

--

--